İnsan Kalbinin Soğukluğuna Karşı Bir Film: Soğuk
DOI:
https://doi.org/10.33182/gd.v8i3.764Anahtar Kelimeler:
Sürgün- zorunlu göç- sürgün sineması- politik sinema- Hussein Erkenov- Karaçay-Çerkesia - Karaçay-MalkarÖzet
Zorunlu göç/sürgün, insanlık tarihi kadar eskidir. Arkeolojik kazılarda ortaya çıkan binlerce yıl öncesine ait bulgular, insan topluluklarının yerlerini yurtlarını bırakmak zorunda kaldıklarına işaret etmektedir. Sürgün kavramı, günümüzde hala insan kitlelerinin bireysel yaşamlarını etkilemekte ve yurt değiştirmelerine neden olmaktadır. Göç ve sürgün konuları, popüler kültürün en önemli araçlarından biri olan sinemanın da odak noktasındadır. Yönetmenler, hem yerel hem de uluslararası düzeyde, göç ve sürgün temaları üzerine azımsanmayacak sayıda film ürettiler. Çoğunlukla, sürgün kurbanlarının acı ve trajedisini sorunsallaştırarak, açtıkları pencereden bir sürgünün ne anlama geldiğini izleyicilere anlatmaya çalıştılar. Bu makale, S.S.C.B. Komünist Parti Genel Sekreteri Joseph Stalin’in emriyle 2 Kasım 1943'te anayurtlarından koparılan Karaçay halkının yaşadığı sürgünü konu alan, Rus yönetmen Hussein Erkenov’un 1991 yapımı "The Cold / Soğuk" filmine siyasi, sosyal ve tarihsel açıdan eleştirel bir mercek tutacaktır. Filmin, Karaçay halkının tarihinde az bilinen sürgün gerçeğine ışık tutması bakımından, sinemada ilki temsil ettiği ileri sürülebilir. Bu bağlamda makalenin, Türkiye’de az bilinen bir yönetmen ve filmine dair analizle, sinema literatürüne katkıda bulunması umulmaktadır. Makalede, filme adını veren “Soğuk” kelimesinin psiko-politik açıdan irdelenmesi; Karaçay sürgününün tarihsel arkaplanı ve insan yaşamına etkilerinin film üzerinden değerlendirilmesi; Sinema ve tarih ilişkisi ve filmdeki metaforik imgelerin değerlendirilmesi şeklinde dört temel konunun tarihsel yaklaşımla aydınlatılması amaçlanmıştır.