Türkiye’de İç Göçün Sanattaki İzdüşümleri: Gurbet Kuşları Filmine Medyalararası Bir Bakış
DOI:
https://doi.org/10.33182/gd.v5i1.589Abstract
Hızla artan iç göç hareketinin bir sonucu olarak Türkiye 50’li ve 60’lı yıllarda bir dizi yeni sorunla tanışmıştır. Bu dönemde iç göçün yol açtığı sorunlar üzerine düşünen gerçekçi yazarlar ve yönetmenler bu konuyu toplumsal bir mesele olarak ele alan edebi eserler yazmış ve filmler yönetmişlerdir. Halit Refiğ’in 1964 yapımı Gurbet Kuşları filmi de bu türden filmlere bir örnektir. Turgut Özakman’ın 1961 yılında yazdığı Ocak adlı oyunundan uyarlama olup, Orhan Kemal’in 1962 tarihli iç göçü konu alan romanıyla aynı adda olan film medyalararası ilişkiler barındırmaktadır. Filmde medyalararası alışverişin sonucunda Özakman’ın tiyatro oyununda kentte ekonomik zorluklar altında dayanışma ruhunu yitirerek çözülen bir ailenin öyküsü, kentteki ekonomik sıkıntılar ve değerler çatışmasıyla birlikte dayanışma ruhunu yitirerek çözülen göçmen bir ailenin dramına dönüşmüştür ve bu dönüşümde Orhan Kemal’in Gurbet Kuşları adlı romanından izler bulunmaktadır.
ABSTRACT IN ENGLISH
Reflection of Internal Migration in Turkey on Art: An Intermedial Look at the Movie Gurbet Kuşları
As a result of the rapidly increasing internal migration, Turkey faced a series of new problems in 50’s and 60’s. In this period, the realist writers and the directors thinking on the problems internal migration caused wrote literary works and directed films which tackled the problem as a social issue. Halit Refiğ’s 1964 film Gurbet Kuşları is an example of such films. As an adaptation of Turgut Özakman’s 1961 play Ocak and named after Orhan Kemal’s 1962 novel Gurbet Kuşları which is about internal migration, the film has intermedial relations within. As a consequence of the intermedial exchanges in the film, the story of a family dissolved by losing the spirit of solidarity under the harsh economic conditions in the city in Özakman’s play is transformed into a tragedy of an immigrant family dissolved by losing the spirit of solidarity under the harsh economic conditions and by experiencing the clash of values in the city, and this transformation consists of traces from Orhan Kemal’s novel Gurbet Kuşları.