Göç kuramlarında kayıp halka
DOI:
https://doi.org/10.33182/gd.v3i2.576Abstract
Meksika ile Amerika Birleşik Develeri (ABD) arasında 1950’lerin ortalarından 1980’lerin ortalarına kadar istikrarlı bir göç sistemi oluşmuş, hakim göç modelleri bu sistem ile onun sosyal ve ekonomik şartlarla şekillenen çıktılarını çok iyi kuramsallaştırmıştı. Bu göçler, genellikle erkek işçilerin, sınırın kuzey ve güneyindeki işgücü piyasalarındaki arz ve talep dengesindeki değişimlere, iki ülkedeki ücret yapılarına, Meksika’da gerçekleşen yapısal ekonomik değişimlere ve krizlere bir tepki olarak şekillenen döngüsel hareketleri olarak gelişmişti. Bu gelişmede göçmen ağlarının neoklasik ekonomisinin, bölünmüş işgücü piyasası kuramının, işçi göçünün yeni ekonomisinin, sosyal sermaye teorisinin, dünya sistemleri teorisinin, devlet davranışını açıklayan kuramsal modellerin işaret ettiği süreçlerin ve göçmen ağlarının genişlemesinin etkisi olmuştu. Ancak 1986’dan sonra, bu göç sistemi radikal bir biçimde değişti. Hareketlilik erkek işçilerin sınırlı sayıdaki eyalete ve şehre yönelen döngüsel göçü olmaktan çıktı ve net göç hızı keskin bir biçimde yükseldi. Göç, ülke geneline yönelen ve ailelerin gelip yerleştiği bir nitelik aldı. Bu dönüşüm, hakim kuramların iddia ettiği gibi sosyal, ekonomik veya siyasi faktörlerdeki değişimlerin sonucu olarak değil, Meksika–ABD sınırının askerileşmesini de beraberinde getiren kamuoyundaki dinamik süreçlerin sonucunda ortaya çıktı. Bu makalede önceki çalışmalara dayanarak bu dinamik süreci sonuçlarıyla birlikte tarif ediyorum. Bunu yaparken de bürokratların, siyasetçilerin ve uzmanların, aslında olmayan göç krizlerinin toplumsal inşası ve siyasi üretimi süreçlerinde etkili olan ve kendi menfaatleri doğrultusunda attıkları adımlara daha fazla kuramsal dikkat gösterilmesi gerekliliğini vurguluyorum.
ABSTRACT IN ENGLISH
A Missing Element in Migration Theories
From the mid-1950s through the mid-1980s, migration between Mexico and the United States constituted a stable system whose contours were shaped by social and economic conditions well-theorized by prevailing models of migration. It evolved as a mostly circular movement of male workers going to a handful of US states in response to changing conditions of labour supply and demand north and south of the border, relative wages prevailing in each nation, market failures and structural economic changes in Mexico, and the expansion of migrant networks following processes specified by neoclassical economics, segmented labour market theory, the new economics of labour migration, social capital theory, world systems theory, and theoretical models of state behaviour. After 1986, however, the migration system was radically transformed, with the net rate of migration increasing sharply as movement shifted from a circular flow of male workers going a limited set of destinations to a nationwide population of settled families. This transformation stemmed from a dynamic process that occurred in the public arena to bring about an unprecedented militarization of the Mexico-US border, and not because of shifts in social, economic, or political factors specified in prevailing theories. In this paper I draw on earlier work to describe that dynamic process and demonstrate its consequences, underscoring the need for greater theoretical attention to the self-interested actions of politicians, pundits, and bureaucrats who benefit from the social construction and political manufacture of immigration crises when none really exist