Editörden: Göç, Sağlık, Pandemi
DOI:
https://doi.org/10.33182/gd.v7i2.739Anahtar Kelimeler:
göç- pandemi- KOVİD-19- sağlık- nüfusÖzet
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılının Mart ayında bir pandemiye dönüştüğünü (WHO, 2020) bildirdiği Kovid-19 hastalığı, salgın hastalıkların çok hızlı ilerleyen ve dönüşen ekonomik, politik, tıbbi olaylar olduğunu açıkça ortaya koydu. Yaşamakta olduğumuz pandemi, gün be gün yeni toplumsal meseleleri düğümleyip çözerek varlığını devam ettiriyor. Neredeyse tüm dünyada, 2020 Mart’ında ve takip eden bir iki ayda ülke sınırlarının kapatılması, karantina, insanlar arası mesafe alma ve hijyen önlemleri ile salgın kontrol altına alınmaya çalışıldı. Bu erken dönem önlemler, ilk bakışta, toplumsal eşitsizliklerle karakterize olan yaşamlarımızı dönüştürebilecek potansiyeli taşıyor gibi görünüyordu. Çünkü sürüp giden dünya sistemi, küreselleşme, tüketim, günlük yaşam ve alışkanlıklar kesintiye uğruyordu. Bruno Latour’un 2020 Mart ayında söylediği üzere küreselleşmenin ani sekteye uğrayışı belki bir devrim değildi ama sistemin piksel piksel çözülmesini beraberinde getiriyordu (2020). Yine Kovid-19 paniğinin dünya çapında yüksek düzeyde olduğu bu başlangıç günlerinde, Slavoj Žižek, “ya güçlü olanın hayatta kalma ilkesinin en vahşi mantığını kabul edeceğiz ya da küresel koordinasyon ve işbirliğiyle yeni bir komünizm icat edecek ve onu uygulamayı seçeceğiz” diye yazmıştı (2020).