Önsöz: İki arada bir deredeki Türk’ün iç çekişi
DOI:
https://doi.org/10.33182/gd.v2i1.533Özet
Yazmak, yalnızlaştıran bir deneyimdir. Beyaz sayfa, bir lambanın yalın aydınlığında Mallarmé’nin başını döndüren o yalnızlığı, yani bu korkunç düşünceyi dayatır. O, bu zorluğu ancak lambayı kendisinden uzaklaştırarak aşabilmiştir: “karanlık bir alan üzerine, parlak bir biçimde yazı yazılmaz”. Kendi deyimiyle “kendisi yazından başka şey olmayan” Kafka, Felice’ye eşsiz tasarısından söz eder: yazmak için gerekli olan ne varsa alıp, ıssız geniş bir mahzenin ortasına bir lamba ile yerleşmek. “Yazarken asla yeterince yalnız olmayız” der, “yazarken çevrenizde asla yeterince sessizlik olmaz, gece yeteri kadar gece değildir”.
ENGLISH ABSTRACT
Writing is act making you lonely. Head spinning loneliness is a scary thought comes to Mallarme in front of a blank page and a lamp. Mallarme had overcome this only by moving the lamp away: "you cannot write bright on a dark space". Kafka, who is simply literature, tells Fellice about his unqiue design: taking all you need to write and settling down in a quite dungeon with a lamp. He says that "you cannot be adequately alone when writing; night is not night enough".