Göçmen edebiyatında din ve kimlik yansımaları -Fakir Baykurt’un Yarım Ekmek Romanında Din ve Gelenek-
DOI:
https://doi.org/10.33182/gd.v2i1.541Özet
Yarım aşırı aşan bir geçmişe sahip Almanya’ya göç olgusu beraberinde önemli bir edebi birikimi (Migrantenliteratur) de getirmiştir. Farklı adlandırmalar ile anılan bu edebi birikim, kendi içinde de farklı renkleri de barındıran bir özelliğe sahiptir. Edebi yazını besleyen en önemli kaynaklardan biri toplumdur. Yazarın içinde yaşadığı toplumsal yapı ve problemler üstü kapalı veya açık bir şekilde onun yazılarına yansımaktadır. Bu bağlamda araştırma, 50’li yaşlarında Almanya’ya giden ve ömrünün sonuna kadar orada yaşayan, birçok edebi ve düşünsel çalışması ile Türk edebiyatında önemli bir isim olan Fakir Baykurt’un “Koca Ren” ve Yüksek Fırınlar” adlı romanları ile birlikte Duisburg Üçlemesi’nin son kitabı olan “Yarım Ekmek” romanında ele aldığı konu ve roman kahramanları üzerinden din ve gelenek olgusu sosyolojik bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Toplumcu-gerçekçi çizgide yer alan yazarın, uzun yıllar yaşadığı Türkiye’deki siyasi ve ideolojik geçmişi bu romanda kullandığı dil ve kurguladığı kahramanlarda kendini göstermektedir. Romanda Almanya’nın Duisburg şehrinde yaşayan Türklerin yeni kültürel ortamda yaşadıkları çatışma, kültürel şok, arada kalmışlık, iki kültürlülük temaları ön plandadır. Yazar romanda sadece Almanya’daki Türkleri ele almamakta, aynı zamanda Türkiye ile hatta başka ülkeler ile de ilişkilendirmeler yaparak bireysel ve toplumsal konuları ele almaktadır. Araştırmada, romanda yer alan dini ve geleneksel unsurlar sosyolojik olarak analiz edilmiştir. Genel anlamda bir göç romanı olma özelliği yanında Yarım Ekmek romanında dini, siyasi ve ideolojik birçok yorum ve tartışma söz konusudur. Romandaki bu veriler, inanç, ritüel, siyaset ve toplumsal boyutlarda kategorize edilerek ele alınmıştır.
ENGLISH ABSTRACT
Religion and identity reflections in literature of immigrant: Religion and Tradition in Fakir Baykurt’s novel Yarım Ekmek
The immigration fact which has nearly half century in Germany have brought a significant literal accumulation (Migrantenliteratur) in its wake. This literal accumulation, which is named as several denominations, has a feature including different colours in itself. One of the most important source snourishing literature is society. Societal structure and problems that the writer lives inside, directly or indirectly reflect on his/her compositions. In this context, the matter of religion and tradition by way of the issue and fictious characters in the novel of Fakir Baykurt who went to Germany in her 50’s and lived in there till his death and who is a considerable name in Turkish literature with his several literal and intellectual workings; “Yarım Ekmek” which is the third novel of Duisburg Trilogy with “Koca Ren” and “Yüksek Fırınlar” are discussed sociologically in the study. The political and ideological past of the socialist realist lined writer in Turkey where he spent his life for a long time, manifest itself on the speech and fictious characters of novel. In the novel, themes of new Turks’ conflict, cultural shock, being in the middle, bi culturalism in their new cultural nature in Duisburg which is the city they live in. The writer not only deals with Turks in Germany but also personal and social subjects via comparing them to Turkey and even other countries. In the study, religious and traditional elements analyzed sociologically. Besides the speciality of being a migration novel in general, there are a lot of religious, political and ideological interpretations and discussions in the novel. These datum in the novel are examinated in the context of belief, ritual, politics and social categorisation.